Evkat

Evkat - Emlak

Evkat - Emlak genel bilgi sayfası

Emsal bedel uygulamasıyla birlikte vatandaşların emlak vergisi 4 katına çıktı.

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, emsal bedel uygulamasıyla birlikte vatandaşların emlak vergisinin 4 katına çıktığını belirterek ''Bu konudaki şikayetler arttı önümüzdeki haftalarda dava açabiliriz'' dedi.

Kaya, 31 Mayıs Pazartesi akşamı sona erecek olan 2010 yılı emlak vergisi birinci taksit ödemelerine ilişkin yaptığı açıklamada, yapılan düzenlemeler sonucunda emlak vergisinin fazlasıyla arttığını söyledi.

İstanbul Anadolu yakasının en merkezi semtlerinden Çamlıca, özellikle rezidans yatırımcıları için yeni bir rekabet sahnesi olacak.

Levent, Şişli, Ataşehir, Ümraniye derken lüks rezidans ve villa projeleri için son dönemde yeni bir adres daha doğdu. Anadolu yakasınınmerkezi lokasyonları arasındaki Çamlıca’da yakın zamanda başlayacak pek çok gayrimenkul projesi var. Ufak çaplı projeler dışında, Çamlıca’yı kendine hedef seçen büyük şirketler de bulunuyor. Sur Yapı, Ant Yapı ve Garanti Koza bu furyayı başlatan yatırımcılar olarak göz önüne çıkıyor.

500 MİLYON DOLARLIKDEV PROJE GELİYOR

İzmir Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, TOKİ'den satın alınan Uzundere'deki 2 bin 688 konutun ilk sakinleri evlerine yerleşmeye başladı.

Belediye, TOKİ tarafından yapılan 3 bin 80 konuttan bin 764 adedini Kadifekale heyelan bölgesindeki vatandaşlar için, 924'ünü de diğer kentsel dönüşüm çalışmalarında kullanmak için toplam 2 bin 688 konutu satın almıştı. Anahtar teslim sürecinin kademeli olarak devam ettiği Uzundere'deki konutlardan toplam bin 95 hak sahibi yararlanacak.

Bakanlar Kurulu kararıyla 1978 yılında afete maruz bölge ilan edilen 420 bin metrekare alan üzerindeki İmariye, 19 Mayıs, Vezirağa, Hasan Özdemir, Yeşildere, Kosova, 1.Kadriye, Altay ve Kadifekale mahallelerinde 20 Temmuz 2006 tarihinde kamulaştırma kararı alınmıştı.

Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, 17 Ağustos Marmara Depremi'nde hasar gören evler için yenisiyle değiştirme kampanyası başlattı.

TOKİ, İstanbul Atakent Halkalı'daki inşaatı tamamlanmış bin adet konutu, evine ağır ya da orta hasar raporu verilen vatandaşlar için ayırdı.

"Evi yıkılma riski taşıyor" raporu bulunan vatandaşlara, kurum hemen anahtar teslim konut verecek. 'Hasarlı evini ver, yenisini al' kampanyasına İstanbul'un her semtinde oturan kişiler başvurabilecek. Konutunun tapusu olan ve devletten herhangi bir kredi almayan vatandaşlar, müracaat etmesi halinde yeni evlerden edinebilecek.

Zaman gazetesinin haberine göre, TOKİ İstanbul Uygulama Daire Başkanı Niyazi Özdemir, depremde ağır ya da orta hasar görmüş, oturulamaz halde olan evlerin değerinin, Sermaye Piyasası Kurulu'ndan lisanslı uzmanlarca belirleneceğini söyledi.

Zamanı ve iyi yaşamayı, almak için emek sarf ettiklerinizin keyfini yaşamayı nereye kadar ertelemeyi düşünüyor sunuz ? Sadece misafir geldiği zaman açtığınız bir salon kapınız var ise, veya evin içinde başka odalar olmasına rağmen sürekli aynı yerde yaşamakta ısrar ediyorsanız, bir daha düşünün.

Türk ananevi değerlerinin geçmiş zaman ritüellerinden kalma bir alışkanlık olan ve sadece misafirleri buyur ettiğimiz özel odaların zamanı geçti. Artık buluşmanın, bir araya gelmenin, sohbet etmenin başka yolları var. Dahası zaten odalarımızı kullanmak için çalışmalarımızın yoğunluğu yüzünden vakit de bulamıyoruz.

Buna neden olan sebeplerden biri, çok zor alınıyor ve zor şartlar altında çalışarak ödemeler yapıyor olmamız. O kadar zor alıyor ve o kadar uzun süre taksitler ödeyerek sahip oluyoruz ki, onları kullanmaya kıyamıyoruz. Fakat esas sorun şu ki, bunca çalışma ve emeği, onların satın alınma amaçlarına aykırı bir şey için gerçekleştiriyor oluyoruz. Bir koltuk üzerinde oturulmayacaksa ne işe yarar ki ? Hem zaten misafir koltuğu ne demektir?

Hayatımızı daha güzel şeyler ile paylaşmayı hak ediyoruz. İlk adımı atmak için bir kaç şeyi hatırlamak bizi mutluluğa daha çabuk yakınlaştırabilir.

1. Ne istediğinizi iyi bilmelisiniz. Acele karar vermeden önce, beklentilerinizi yazın. Ve bir kaç güç unutup sonra yeniden okuyun.

2. Hangi rengi sevdiğinize ve en çok hangi renk ile yaşamak istediğinizi iyice düşünün. Sadece "Öyle gerekiyor" diye şartların sizi istemediğiniz bir yöne sürüklemesine izin vermeyin.

3. Koltuk, halı, duvar rengi gibi seçeneklerden önce perde seçmeyin.

4. Başkalarının evinde güzel duran pek çok eşyaya iç geçirebilirsiniz. Herşey yerinde güzeldir. Eşya da, renk de. Neyi beğendi iseniz, onun sizin evinizde de aynı şekilde etki yaratacağından emin olmalısınız.

Evinizin dekorasyonu ile ilgili değişiklikler yapmayalı uzun zaman olmuş olabilir. Cebinizde biraz paranız var. Ve evin içinde fazla masraf yapmadan değişiklik yapmak istiyorsunuz. Cebinizi az yakacak değişim kalemlerini yazalım o zaman.

1. Kullandığınız eşyaların yerlerini değiştirmek her zaman kolay değildir. Bir ışığın yerini değiştirmek de öyle. O zaman, ışık kaynaklarınızın sadece şapkalarını değiştirebilirsiniz. Üstelik bu tasarım değişikliği olmak zorunda da değil. Sadece şapkalarının renklerini değiştirebilirsiniz.

2. Eğer ışık kaynaklarının şapkalarını değiştiremiyorsanız, ampul renkleri ile oynayabilirsiniz.

3. Abajurlarınızı, salonunuzun ışığını her gün defalarca açıp kapıyorsunuz. Peki sadece onları açtığınız güçte kullanmak zorunda olmadığınızı da biliyor musunuz? Öyleyse onlara hemen dimmer sistemi alın. Ve kademeli ışık sisteminiz olsun. Gece isterseniz loş ışığınız, yüksek aydınlık gereken durumlarda ise güçlü bir ışık kaynağınız olacaktır.

Batıda totaliter rejimler yenik düşerek yerlerini demokratik rejimlere bırakırlarken, iç savaştan yüzü gülerek çıkan İspanya faşizmi 1939 yılında zaferini kutluyordu. “İspanyanın şehitlerini kutsuyorum. Dünyanın selameti İspanya’dan doğdu” diyerek Franco’ya destek veren Papa XII. Pius dışında bütün dünyanın sırtını döndüğü ülke, hemen bir yasaklar ülkesi haline gelivermişti bile.

Gül Işık’ın “Bir Başka Avrupa: İspanya” adlı kitabında aktardığına göre Franco İspanyasında her olumlu gelişme yabancı icadı olarak kötüleniyor, hemen hemen bütün ülkeler İspanya düşmanı ilan ediliyordu. Yeni bir toplum yaratmayı hedefleyen bu ideolojik propaganda aracılığıyla ulusal tarih yeniden ve yeniden yazılıyor ve Türkiyelilerin hiç de yabancı olmadığı “Türkün Türkten başka dostu yoktur” anlayışı, Akdeniz’in öteki kıyısında “Bütün dünya çekemediği için İspanya’ya düşmandır” şeklinde karşılık buluyordu. Siyasi partiler çoktan kapatılmış, Franco karşıtı milyonlarca insan tutuklanmış ve bunların binlercesi kurşuna dizilmişti. Katalan, Bask ve Galicia dilleri yasaklanmıştı… İspanya’yı kendi özüne döndürecek bir devrim yaptığını iddia eden Franco, toplumsal hayatta da büyük değişimler yaratmıştı: Kadınlar toplum yaşamından çekilerek evlere hapsedilmişti ve hatta kadınların pantolon giymesi ve doğum kontrol hapı kullanması yasaklanmıştı. Ve elbette “kızıl işi” olduğu propagandası yapılan boşanmak da…

Bir inanışa göre, konforlu bir koltuğu olmayan evin ruhu da olmazmış. Günümüzde ise pek çok kişi bu gerçeği kendi kendine keşfediyor.

Yani ideal rahatlığın genellikle, bir kanepe ve onla eşleşen ya da sofrayı tamamlayan iki koltuk olduğu düşünülür. Aslında bu tip bir seçim herklesin ihtiyacını karşılamayabilir. Örneğin 3 çocuklu bir aile, daha fazla sayıda oturma alanına ihtiyaç duyabilir. Ya da ufak çocukları olan bir aile orta sehpayı kullanmaktan kaçınabilir. Tek başına yaşayan kişiler ise az ve öz mobilyalara, okuma ya da çalışma köşelerine ihtiyaç duyabilirler.

Başlamadan önce

Evinizin oturma odasını tasarlarken üzerinde düşünmeniz gereken en önemli nokta bu odanın hangi amaçla kullanıldığıdır. Çünkü odanın hizmet ettiği işlevler mobilya seçim ve yerleşimini birebir etkileyecektir. Aslında yerleşimi yaparken mekanı kullanan kişi sayısından çok, bu kriter önem taşır. Aile bireylerinin sayısının artması direkt olarak daha büyük bir ece ihtiyaç olduğu anlamına gelmez; bu mobilya seçim ve yerleşiminin daha iyi yapılması anlamına gelir.

Ev, en özel alanınız. Bu yüzden pek çok eşyayı ve rengi bir araya getirip kendi dekorasyon anlayışınızla onu benzersiz kılıyorsunuz.

Nasıl ki eşyalarınızı seçerken büyük bir özen gösterdiyseniz, duvarlarınız için karar verirken devinizin özelliklerini dikkate alarak renk seçimini yamalısınız. Boyamak istediğiniz mekan ne kadar ışık alıyor; geniş mi yoksa küçük mü; dikkat çekici ya da canlı bir atmosfer mi yaratmak istiyorsunuz, yoksa sakin ve dingin mi? Eğer eviniz küçükse ve siz daha geniş göstermek istiyorsanız, soğuk renk grubuna giren mavi, yeşil ve mor tonlarını tercih edebilirsiniz; çünkü bu renkler gözde bıraktığı etkiyle duvarları birbirinden daha uzaklaştırarak algılamamızı sağlayarak, mekanı daha geniş gösterirler. Büyük bir salonu daha küçük gösterip samimi bir hava katmak için de sıcak renk grubundan kırmızı, sarı ya da turuncu tonlarından seçim yapabilirsiniz. Bu tonlar mekana enerji, dinamizm, neşe ve hareketlilik katarak canlı bir atmosfer oluştururlar. Yatak odalarında huzur ve dinginlik veren soğuk renk grubundan açık mavi, yeşil ve lila tonlarını öneriyoruz. Biraz daha hareket istenen odalardaysa daha canlı tonlar seçilebilir.

Siding (yalı baskı), ısıya ve suya dayanıklı bir dış cephe kaplama sistemidir. Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden yalı baskısı tekniğinin bir türüdür. Bundan dolayıdır ki kullanımı ülkemizde hızla artmaktadır.

Ülkemizde kullanılan sidingin vinil, ahşap, fiber, kompozit,alüminyum, xps gibi çeşitleri mevcuttur. En yaygın olanı son 4-5 yıldır kullanılmakta olan Vinil Siding'dir. Ülkemizde bu malzemelerin yerli ve ithal olanlarını temin edebilirsiniz.

Avrupa' daki binalarda yalıtım oranı %95, Türkiye'de ise bu oran sadece %0,4'tür. Siding dış cephe kaplama sisteminin sağlayacağı yalıtım sayesinde %50ye varan bir yakıt tasarrufu elde edilecektir. Aynı zamanda ülkemizdeki yıllık ortalama 4.5milyar dolarlık enerji kaybının azalmasına katkıda bulunmuş olacaksınız.

Eğer evinizde kendinize ait bir çalışma köşesi oluşturmak istiyorsanız, aşağıdaki önerileri göz önünde bulundurmanızda fayda var...

1: ideal bir çalışma odası huzurlu bir ortam olmalı, ergonomik mobilyalarla dekore edilmeli, dikkat dağıtıcı faktörlerden uzak, yaratıcılığı destekleyen bir yere dönüşmeli. Bilgisayarınızı koyabileceğiniz, fatura işlerinizi halledebileceğiniz, kitabınızı okuyabileceğiniz sessiz bir köşe en ideal yer olacaktır.

2: Öncelikle kendinize şu soruları sorun: Çalışma odanızı ne sıklıkla ve ne amaçla kullanacaksınız? Burası faturalarınızı ödeyeceğiniz ve ara sıra bir şeyler yazacağınız bir köşe mi yoksa ev-ofis mi olacak? Düzenlemenizi bu sorulara vereceğiniz yanıtlara göre yapın.

Evinizin daha canlı, daha sıcak ve göze çok daha güzel görünmesini istiyorsanız, dekorasyonda kullanacağınız renklere karar verirken, ince eleyip sık dokumanızda fayda var.

1- Taze ve Canlandırıcı: Mavi ve beyaz, yaşam alanlarında memnuniyeti sağlar. Limon sarısı ve canlı bir yeşili de ekleyerek evinizi ferah ve modern alanlara dönüştürebilirsiniz. Uygulayacağınız beyaz vurgular ortama sakinlik verir.

2- Çözüm Aksesuarlar: Mekanınız beyaz ve bej hakimiyetinde olsa bile kullanacağınız mavi, kırmızı, pembe veya yeşil aksesuvarlar ve mobilyalar ile evinizin görünümünü tamamen farklılaştırabilirsiniz.

3- Gözleri Cezbedin: Tek bir duvarı iddialı bir renge boyamak, odaksal bir nokta yaratmak için en hızlı ve etkili yoldur.

Evinizin oldukça küçük ve kullanışsız olduğunu mu düşünüyorsunuz? Küçük bir eve sahip olan ve küçük odaları nasıl dekore edeceğini merak edenlere oldukça kullanışlı öneriler...

Sahip olduğunuz alandan iyi faydalanın

Küçük bir evde, önemli olan sahip olduğunuz alanı en iyi ve faydalı şekilde kullanmaktır. Her girintiyi, her çıkıntıyı kendi lehinize çevirin. Mobilyalarınızı bir değil çok amaçlı olanlardan seçmeye bakın.

Bir kısım alanın birden fazla işe yaramasını istiyorsanız, büyük parça mobilyaları küçük parçalarla tamamlayıp daha fonksiyonel bir alan yaratabilirsiniz. Mesela, misafirlerinizi yuvarlak bir masa etrafında ağırlayacaksanız, kullanılmadığı zamanlarda küçültülebilip bir konsol görevi de görebilecek bir yemek odası takımı alın. Aynı şekilde katlanabilen sandalyeleri tercih ederek, ekstraları dolap içlerinde veya balkonunuzda saklayabilirsiniz.

Evinizde sağlıklı bir ortam yaratmak için nelere dikkat etmeniz gerektiğini biliyor musunuz? Kendinize ve ailenize özen gösterin, size vereceğimiz önerileri kaçırmayın

Sıcaklık: Eviniz sizi dış ortamdaki ısı değişikliklerinden korumalı. Yalıtım yapılmış evler daha korunaklıdır. Evde ideal ortam ısısı 20-21 derece olmalı.

Nem: Evinizin nemli olması romatizma, soğuk algınlığı ve bronşit gibi hastalıklara davetiye çıkarır. Ayrıca duvarlara yapışan nem, evinizde bakterilerin üremesine de neden olur.

Aydınlatma: En ideal aydınlatma elbetteki gün ışığından maksimum derecede yararlanmak. Gün ışığı bakterileri öldürürken, vücudumuzda D vitsmini oluşmasını da sağlar. Açık renklerde boyanmış mekanlar, az eşya kullanımı ve camların temiz olması da etkili.