Karaköy'de TOKİ İzleri
TC Anayasası’nın konut hakkına yönelik 57. maddesinde: Devletin, “şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri almak, ayrıca toplu konut teşebbüslerini desteklemekle yükümlü olduğu” ifade edilir.
Birbirinden kopuk disiplinler oldukları hakkında tartışmaların süregeldiği kentsel planlama ve mimarlık alanlarını bir araya getiren bu kanun hükmünün bir kısmı anayasal öngörülerin ötesine geçememiş olsa da, bir kısmına oluşturulan çeşitli kurumlarla karşılık bulunmaya çalışıldı.
1984 yılında Türkiye'de konut üretim sektörünün teşvik edilmesi, sosyal konuta yönelik artan konut talebinin planlı bir şekilde karşılanmasını sağlamak yönünde genel idare dışında Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı’nın kurulması da esasen bu anayasal yükümlülüğün bir sonucuydu.
Kuruluşundan bu yana başta 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ile özerk ve esnek hareket etme imkanı sağlanan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ)’nın yetkilerindeki artış hakkında dikkatleri üzerinde toplayan en son gelişme ise 2008 Ağustos ayı başlarında 5793 sayılı kanunun Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle birlikte Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ve Özelleştirme İdaresi’ne (ÖİB) geniş imar yetkileri verilmesiydi.
Kanun uyarınca, 2003 yılından bu yana konut üretiminde atağa geçen TOKİ tarafından yapılan tüm imar planlarının, belediyelere veya valiliğe intikal ettirildiği tarihten itibaren 3 ay içinde onaylanması, bu süre zarfında onaylanmayan planların ise TOKİ tarafından resen onaylanması mümkün kılınıyor.
Ayrıca kanun, üzerinde tartışmaların yoğunlaştığı Türkiye’deki konut üretimi artık neredeyse tamamen devletin bir kurumu olan merkezi bir aktöre mi devrediliyor sorusunu akıllara getiriyor. Bugün gitgide derinleşerek toplumsal bir sorun haline gelen sosyal konut ihtiyacını karşılamak esas amacıyla kurulan TOKİ’nin dünden bugüne kadar geçen süreçte konut ve kentleşme sorunlarının çözümüne yönelik önceliklerinde değişiklikler olduğu görülüyor. TOKİ faaliyetlerinde görülen çeşitlenmeler arasında konut üretimine yönelik kutuplaşma (standart konutlar-lüks konutlar), son dönemde gündeme gelen alışveriş merkezi ve park inşaatları, kurumun ekonomik beklenti ve ekonomik kaygılar ışığında şekillenenen, piyasa taleplerine cevap veren bir yapıya büründüğü yönündeki tartışmaları tetikliyor.
Fotoğraflar: Arkitera Mimarlık Merkezi
Tam bu tür tatışmalar süregelirken, Ağustos ayının başından itibaren yolu Karaköy’den geçen, Rıhtım Caddesi’ne veya Karaköy Vapur İskelesi’ne düşenler, etrafı kapatılmış bir binanın önünde, restorasyon çalışması olduğunu belirten büyük bir tabela ile karşılaşıyorlar. Tabelada dikkati çeken esas nokta ise binada bir restorasyon çalışması olduğu ibaresinin altında yer alan isim: TOKİ.
Restore edildiği belirtilen yapı, Sağlık Bakanlığı’nın Hudut ve Sahiller Genel Müdürlüğü’ne bağlı “Karaköy Sahil Sağlık Denetleme Merkezi” binası. Yapım yılı ve mimarı hakkında bilgi edinemediğimiz Sahil Sağlık Denetleme Merkezi binasında bu çalışmalar başlamadan önce, Türk Boğazları’ndan geçecek gemilerin geçişlerine izin verilmesi için yetkili acenteleri aracılığıyla seyir, gemi ve personel bilgilerini içeren bir dilekçe ile başvurarak sağlık izinleri verilmesi faaliyetleri yürütülüyordu.
Karaköy’de devam eden bu restorasyon faaliyetleri ile ilgili olarak TOKİ Krediler Şube Müdürü Lokman Tuncer ile yaptığımız görüşmeler sonucunda, bina ile kendilerinin birebir alakalı olmadıkları ve kendilerine bağlı bir şirket olan Vakıf İnşaat’ın sorumluluğunda yürütülen bir çalışma olduğu, TOKİ’nin restorasyonu yapmakla değil, sadece restorasyon kredisi vermekle alakalı bir kurum olarak adının geçtiği bilgisine ulaştık.
Vakıf İnşaat’ın TOKİ’ye bağlı olarak restorasyon işleri yapan tek firma olduğunun vurgulandığı görüşmelerde şirketin bugün Karaköy dışında Gaziantep, Elazığ’daki kamu hizmetine bağlı binalarda da restorasyon çalışmalarında bulunduğu belirtildi.
Restorasyon çalışmaları dahilinde, binanın zemin iyileştime ve kolon imalat işlerini yürüten Temeltaş İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ’de görevli inşaat mühendisi Tamer Kadiroğlu, çalışmaların Eylül 2008 sonu itibariyle tamamlanacağını belirtti. Binanın restorasyon sonrası aynı fonksiyonla devam edip etmeyeceği ya da nasıl bir amaca hizmet edeceği ise soru işareti olarak duruyor.
TOKİ, restorasyon, kredi üçlüsü arasında yapılan araştırmalar sonucu şöyle bir tablo ile karşılaşılıyor: 2003 yılında 4966 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikler sonucu 2985 Sayılı Kanunla tanımlanan görevler dışında yeni görev üstleniyor. Bu yeni görevler arasında konu ile ilgili olarak şu iki madde dikkati çekiyor:
- Konut sektörüyle ilgili şirketler kurmak veya kurulmuş şirketlere iştirak etmek,
- Ferdi ve toplu konut kredisi vermek, köy mimarisinin geliştirilmesine, gecekondu alanlarının dönüşümüne, tarihi doku ve yöresel mimarinin korunup yenilenmesine yönelik projeleri kredilendirmek ve gerektiğinde tüm bu kredilerde faiz sübvansiyonu yapmak.
Yukarıda verilen ilk madde Vakıf İnşaat gibi iştiraklerin oluşumunu desteklerken, ikinci maddede yer alan tarihi dokuya yönelik kredilendirme yapma ibaresi tarihi bir değer olan Sahil Sağlık Denetleme Merkezi binasının restorasyon faaliyetlerinin kredilendirilmesini yasal bir zemine oturtuyor.
TOKİ’nin restorasyon faaliyetlerine yönelik kredilendirme çalışmaları 2003 yılında yürürlülüğe konan 4966 Sayılı Kanun ve 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun “Taşınmaz Kültür Varlıklarının Onarımına Yardım Sağlanması ve Katkı Payı” başlıklı 12. maddesine eklenen 2985 Sayılı Toplu Konut Kanunu uyarınca verilecek kredilerin en az %10’u tescilli taşınmaz kültür varlıklarının bakımı, onarımı ve restorasyonu işlemlerine kullanılmasına ilişkin maddeyi esas alarak 2005 yılında başvurularda kullandırılmaya başlanıyor.
Bu kapsamda, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nca öncelikli olarak belirlenen projeler, özel hukuka tabi gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan korunması gerekli tescilli taşınmaz kültür varlıklarının, bakımı, onarımı ve restorasyonu için Toplu Konut İdaresi tarafından kredilendiriliyor.
Krediden yararlanarak mülkiyetindeki tescilli taşınmaz kültür varlığının bakım, onarım ve restorasyonunu yaptırmak isteyen gayrimenkul sahibinin Toplu Konut İdaresi’ne yazılı olarak ve onarılacak eserin Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulu tarafından onaylanmış rölöve ve restorasyon projeleri ve restorasyon raporu ile başvuruda bulunması gerekiyor. Sonrasında ise Bayındırlık Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın birim fiyatlarına göre keşif raporu hazırlanıyor.
Kredi verilecek projelerin belirlenmesinde aşağıdaki kriterler dikkate alınıyor:
- Tarihi kent dokularının sağlıklaştırılmasına yönelik olan ve yerel yönetimler vb. kurumların öncülüğü ve koordinasyonu ile gerçekleştirilecek projelerin öncelik taşıması,
- Kullandırılacak kredilerde, bakım, onarım ve restorasyon işlemleri yapılacak taşınmaz kültür varlığının; mimari ve kültürel değeri, fiziki durumu, bulunduğu çevrenin özellikleri, kullanım amacı gözönünde bulundurulması,
- Taşınmaz kültür varlığının bakımı, onarımı ve restorasyonu için yapılacak işlemlerin; yapının kültür varlığı niteliğinin devamını sağlaması, gerekirse sağlıklaştırılması ve işlev kazandırılması amacına yönelik olması.
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı yapılan başvuruları değerlendirme aşamasında, görevlendireceği uzmanlar tarafından taşınmaz kültür varlığının yerinde görülüp incelemesini ve değerlendirme raporları oluşturulması ile İdare tarafından kullandırılacak kredinin miktarı belirleniyor. Projenin keşif bedelinin en fazla %70’i oranında 2008 yılı için 80.000 YTL’yi geçemeyen değerde oluyor. Bu miktar, kullandırılacak kredinin üst limiti, finansman imkanları dikkate alınarak her yıl idare tarafından yeniden belirleniyor.
Kredi verilen projelerin uygulama aşamasındaki denetimi TOKİ tarafından görevlendirilen uzmanlar ile Bakanlık tarafından görevlendirilecek ilgili Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü uzmanları tarafından müştereken yapılıyor
Yazan: Deniz Boran
Birbirinden kopuk disiplinler oldukları hakkında tartışmaların süregeldiği kentsel planlama ve mimarlık alanlarını bir araya getiren bu kanun hükmünün bir kısmı anayasal öngörülerin ötesine geçememiş olsa da, bir kısmına oluşturulan çeşitli kurumlarla karşılık bulunmaya çalışıldı.
1984 yılında Türkiye'de konut üretim sektörünün teşvik edilmesi, sosyal konuta yönelik artan konut talebinin planlı bir şekilde karşılanmasını sağlamak yönünde genel idare dışında Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı’nın kurulması da esasen bu anayasal yükümlülüğün bir sonucuydu.
Kuruluşundan bu yana başta 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ile özerk ve esnek hareket etme imkanı sağlanan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ)’nın yetkilerindeki artış hakkında dikkatleri üzerinde toplayan en son gelişme ise 2008 Ağustos ayı başlarında 5793 sayılı kanunun Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle birlikte Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ve Özelleştirme İdaresi’ne (ÖİB) geniş imar yetkileri verilmesiydi.
Kanun uyarınca, 2003 yılından bu yana konut üretiminde atağa geçen TOKİ tarafından yapılan tüm imar planlarının, belediyelere veya valiliğe intikal ettirildiği tarihten itibaren 3 ay içinde onaylanması, bu süre zarfında onaylanmayan planların ise TOKİ tarafından resen onaylanması mümkün kılınıyor.
Ayrıca kanun, üzerinde tartışmaların yoğunlaştığı Türkiye’deki konut üretimi artık neredeyse tamamen devletin bir kurumu olan merkezi bir aktöre mi devrediliyor sorusunu akıllara getiriyor. Bugün gitgide derinleşerek toplumsal bir sorun haline gelen sosyal konut ihtiyacını karşılamak esas amacıyla kurulan TOKİ’nin dünden bugüne kadar geçen süreçte konut ve kentleşme sorunlarının çözümüne yönelik önceliklerinde değişiklikler olduğu görülüyor. TOKİ faaliyetlerinde görülen çeşitlenmeler arasında konut üretimine yönelik kutuplaşma (standart konutlar-lüks konutlar), son dönemde gündeme gelen alışveriş merkezi ve park inşaatları, kurumun ekonomik beklenti ve ekonomik kaygılar ışığında şekillenenen, piyasa taleplerine cevap veren bir yapıya büründüğü yönündeki tartışmaları tetikliyor.
Fotoğraflar: Arkitera Mimarlık Merkezi
Tam bu tür tatışmalar süregelirken, Ağustos ayının başından itibaren yolu Karaköy’den geçen, Rıhtım Caddesi’ne veya Karaköy Vapur İskelesi’ne düşenler, etrafı kapatılmış bir binanın önünde, restorasyon çalışması olduğunu belirten büyük bir tabela ile karşılaşıyorlar. Tabelada dikkati çeken esas nokta ise binada bir restorasyon çalışması olduğu ibaresinin altında yer alan isim: TOKİ.
Restore edildiği belirtilen yapı, Sağlık Bakanlığı’nın Hudut ve Sahiller Genel Müdürlüğü’ne bağlı “Karaköy Sahil Sağlık Denetleme Merkezi” binası. Yapım yılı ve mimarı hakkında bilgi edinemediğimiz Sahil Sağlık Denetleme Merkezi binasında bu çalışmalar başlamadan önce, Türk Boğazları’ndan geçecek gemilerin geçişlerine izin verilmesi için yetkili acenteleri aracılığıyla seyir, gemi ve personel bilgilerini içeren bir dilekçe ile başvurarak sağlık izinleri verilmesi faaliyetleri yürütülüyordu.
Karaköy’de devam eden bu restorasyon faaliyetleri ile ilgili olarak TOKİ Krediler Şube Müdürü Lokman Tuncer ile yaptığımız görüşmeler sonucunda, bina ile kendilerinin birebir alakalı olmadıkları ve kendilerine bağlı bir şirket olan Vakıf İnşaat’ın sorumluluğunda yürütülen bir çalışma olduğu, TOKİ’nin restorasyonu yapmakla değil, sadece restorasyon kredisi vermekle alakalı bir kurum olarak adının geçtiği bilgisine ulaştık.
Vakıf İnşaat’ın TOKİ’ye bağlı olarak restorasyon işleri yapan tek firma olduğunun vurgulandığı görüşmelerde şirketin bugün Karaköy dışında Gaziantep, Elazığ’daki kamu hizmetine bağlı binalarda da restorasyon çalışmalarında bulunduğu belirtildi.
Restorasyon çalışmaları dahilinde, binanın zemin iyileştime ve kolon imalat işlerini yürüten Temeltaş İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ’de görevli inşaat mühendisi Tamer Kadiroğlu, çalışmaların Eylül 2008 sonu itibariyle tamamlanacağını belirtti. Binanın restorasyon sonrası aynı fonksiyonla devam edip etmeyeceği ya da nasıl bir amaca hizmet edeceği ise soru işareti olarak duruyor.
TOKİ, restorasyon, kredi üçlüsü arasında yapılan araştırmalar sonucu şöyle bir tablo ile karşılaşılıyor: 2003 yılında 4966 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikler sonucu 2985 Sayılı Kanunla tanımlanan görevler dışında yeni görev üstleniyor. Bu yeni görevler arasında konu ile ilgili olarak şu iki madde dikkati çekiyor:
- Konut sektörüyle ilgili şirketler kurmak veya kurulmuş şirketlere iştirak etmek,
- Ferdi ve toplu konut kredisi vermek, köy mimarisinin geliştirilmesine, gecekondu alanlarının dönüşümüne, tarihi doku ve yöresel mimarinin korunup yenilenmesine yönelik projeleri kredilendirmek ve gerektiğinde tüm bu kredilerde faiz sübvansiyonu yapmak.
Yukarıda verilen ilk madde Vakıf İnşaat gibi iştiraklerin oluşumunu desteklerken, ikinci maddede yer alan tarihi dokuya yönelik kredilendirme yapma ibaresi tarihi bir değer olan Sahil Sağlık Denetleme Merkezi binasının restorasyon faaliyetlerinin kredilendirilmesini yasal bir zemine oturtuyor.
TOKİ’nin restorasyon faaliyetlerine yönelik kredilendirme çalışmaları 2003 yılında yürürlülüğe konan 4966 Sayılı Kanun ve 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun “Taşınmaz Kültür Varlıklarının Onarımına Yardım Sağlanması ve Katkı Payı” başlıklı 12. maddesine eklenen 2985 Sayılı Toplu Konut Kanunu uyarınca verilecek kredilerin en az %10’u tescilli taşınmaz kültür varlıklarının bakımı, onarımı ve restorasyonu işlemlerine kullanılmasına ilişkin maddeyi esas alarak 2005 yılında başvurularda kullandırılmaya başlanıyor.
Bu kapsamda, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nca öncelikli olarak belirlenen projeler, özel hukuka tabi gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan korunması gerekli tescilli taşınmaz kültür varlıklarının, bakımı, onarımı ve restorasyonu için Toplu Konut İdaresi tarafından kredilendiriliyor.
Krediden yararlanarak mülkiyetindeki tescilli taşınmaz kültür varlığının bakım, onarım ve restorasyonunu yaptırmak isteyen gayrimenkul sahibinin Toplu Konut İdaresi’ne yazılı olarak ve onarılacak eserin Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulu tarafından onaylanmış rölöve ve restorasyon projeleri ve restorasyon raporu ile başvuruda bulunması gerekiyor. Sonrasında ise Bayındırlık Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın birim fiyatlarına göre keşif raporu hazırlanıyor.
Kredi verilecek projelerin belirlenmesinde aşağıdaki kriterler dikkate alınıyor:
- Tarihi kent dokularının sağlıklaştırılmasına yönelik olan ve yerel yönetimler vb. kurumların öncülüğü ve koordinasyonu ile gerçekleştirilecek projelerin öncelik taşıması,
- Kullandırılacak kredilerde, bakım, onarım ve restorasyon işlemleri yapılacak taşınmaz kültür varlığının; mimari ve kültürel değeri, fiziki durumu, bulunduğu çevrenin özellikleri, kullanım amacı gözönünde bulundurulması,
- Taşınmaz kültür varlığının bakımı, onarımı ve restorasyonu için yapılacak işlemlerin; yapının kültür varlığı niteliğinin devamını sağlaması, gerekirse sağlıklaştırılması ve işlev kazandırılması amacına yönelik olması.
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı yapılan başvuruları değerlendirme aşamasında, görevlendireceği uzmanlar tarafından taşınmaz kültür varlığının yerinde görülüp incelemesini ve değerlendirme raporları oluşturulması ile İdare tarafından kullandırılacak kredinin miktarı belirleniyor. Projenin keşif bedelinin en fazla %70’i oranında 2008 yılı için 80.000 YTL’yi geçemeyen değerde oluyor. Bu miktar, kullandırılacak kredinin üst limiti, finansman imkanları dikkate alınarak her yıl idare tarafından yeniden belirleniyor.
Kredi verilen projelerin uygulama aşamasındaki denetimi TOKİ tarafından görevlendirilen uzmanlar ile Bakanlık tarafından görevlendirilecek ilgili Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü uzmanları tarafından müştereken yapılıyor
Yazan: Deniz Boran
Konular
- Netaş'ta emlakçı korkusu
- Konut satışlarında geçen yıla oranla düşüş var
- Başakşehir'de 125 bin liradan başlayan daireler!
- Ağaoğlu Ayazma projesini Eylül'de satışa çıkarıyor
- Sunduğumuz hizmetlerle yeni bir yaşam satıyoruz
- Koylar, oteller elde kaldı
- Uğur Mumcu’da 70.900 liraya daire!
- Kelebekler Vadisi’nde 199 bin liraya daire
- Kayabaşı'ndaki çukur 172 milyon lira
- Takbis Haberleri
- Hiç bilinmeyen mirasları ortaya çıkarıyor
- Yeni tapu tüzüğüyle vatandas evin sicilini netten öğrenecek
- Tapuculara döner sermaye geliyor
- Tapular internette
- Hedef yüzde yüz memnuniyet
- Kadın üzerine en fazla tapu olan 5 il!
- Vatandaşa SMS'li uyarı
- Gurbetçilerin tapu çilesine son
- Kamu bilişim yatırımları 2 milyarı aştı
- Vatandaşa tapuda büyük kolaylık
- Kira Vergisi Hesaplama 2013
- Ev Alıp Satanlara Vergi Artırılıyor
- Kira vergisinden muaf olmanın yolları
- Kira vergisi ile alakalı merak edilen sorular
- Toki 10 Bin TL Peşinatla Ev Sahibi Yapacak
- KİRA BEDELİNİ UYARLAMA DAVA DİLEKÇESİ
- KİRA KONTRATI – İŞYERİ
- KİRA KONTRATI – DÜKKAN
- Emlak Vergisi
- İmar Durum Belgesi Nedir?